Chiron Koç burcunda ve Yeniay – Dünyanın Yaralı Ruhu

Koç Burcunda Chiron ve Yeniay – Dünyanın Yaralı Ruhu

Değişen zamanla birlikte hayatımızın odak noktaları da değişir. Her Ay gerçekleşen Yeniay fazı bu değişimleri -özellikle spiritüel anlamda takip etmemizi sağlar. 16 Nisan günü Koç burcunun 26. Derecesinde Yeniay gerçekleşecek. Merkür geri hareketini sonlandırdı ve Chiron 17 Nisan günü 50 sene sonra yeniden Koç burcuyla buluşacak.

Koç burcu dönemi sadece bir ayı değil gelecek bir yılı şekillendirecek enerjilerin bir nefes gibi içimize dolduğu doğum anına benzer. Yıl boyunca gerçekleşecek tüm gelişmelerin tohumları bu aşamada atılır. Her şeyin can bulduğu başlangıç noktası burasıdır. Bu evrede yaşantımızı her yönüyle yenilemenin yöntemlerine sık sık başvururuz.

Baharla birlikte gönül yaylarınız gevşedi mi bilemem fakat Koç Yeniay’ında frenlerimizin gevşeyeceği söylenebilir. Bir şey yapmaya karar verir ve diğer şeyleri önemsemeden, kimsenin uyarılarına kulak asmadan hedefimize doğru koşmaya başlarız. Bu hedeflere ulaşmak ise yoğun bir rekabeti göze almak anlamına gelebilir. Baskı, gerilim ve mücadele gerektiren krizler sayesinde harekete geçmeye hazır hale gelmemiz mümkündür. Koç burcunda Yeniay cesaretin arayışıdır… Başlangıçların, risk almanın, ilerlemenin ve hayata bir kez daha doğmanın cesaretini arayıştır.  

Yeniay’la birleşen Uranüs yapacağımız başlangıçların şart ve koşullarına dair önemli bir işaret. Bu açıya bakarak birey ve toplum arasındaki gerilimin artacağı söylenebilir. Birey olarak kendi değerimizi ve otoriteyi sorgularız. Uranüs’ün Ay ve Güneş ile Koç burcunda bir araya gelmeleri savaşla ilgili dramatik gelişmeler, ordu ve polis güçleriyle çatışma, dramatik bir kaza/yangın/saldırı gibi açılımlara sahiptir. 26-30 Nisan tarihleri arasında sınırların ihlaliyle, zorla elde edilen yerlerle, aşırılıklarla yani insanın ilkel tarafıyla ilgili sınavlar verilebilir. Bu tarihler öncü burçları zorlayacak gelişmeler anlamına da geliyor.

Chiron Koç Burcunda

Gelecek sene boyunca Chiron Koç burcuna ilerlediği ve Balık burcuna gerilediği aşamalarda bahar ekinoksu derecesine üç kez temas edeceği için öncelikli bir öneme sahip görünüyor.

Chiron minör planet kategorisinde 1977 yılının Kasım ayında keşfedildiğinde Boğa’nın 3. Derecesindeydi. Astrolojide bir gök cismi keşfedildiği zaman bu keşfin yaygın biçimde benimsenmesi gerekir. Aynı zamanda keşfin yapıldığı zamana eşlik eden yeniliklere, sembolik ve güçlü olaylara ihtiyaç vardır. Bu şekilde gezegene dair ayırt edici özellikler belirlenebilir. (Bu konuda daha detaylı bilgi sahibi olmak için buradaki bağlantıdan yazıyı hatırlayabilirsiniz.)

Chiron geçmişte İlk kez Boğa burcundayken keşfedildiği için kolektif algıda ilk defa Chiron Koç transitini deneyimleyeceğiz. Tarihe baktığımızda Chiron transitleri konusunda net ve belirleyici olayları ayırt etmek gerçekten çok güç. Dolayısıyla Chiron’un Koç transitini bir dönemi belirleyici unsur olarak değil de güçlü bir sembolik olarak ele almamız gerekir.

Mitolojide Chiron – Bir garip Sentor

Chiron babası Satürn’ün bir deniz perisi olan Philyra’la yaşadığı evlilik dışı ilişkiden doğar ve Philyra çocuğunun görüntüsünden utandığı için doğar doğmaz onu bir mağaranın yakınlarında terk eder. Yunan mitolojisinde yarı insan yarı at olan sentorlar (centaur) gözü kara, cahil, kavgacı sıfatlarıyla anılan ilkel yaratıklardır. Chiron ise büyüdüğü aşamalarda kendi kavmine aykırı duran iyi kalpli bir sentor olmayı seçer. Kendi iradesiyle insanın evrimine ve bilgisine hizmet etmeyi seçtiği için kendi kabilesinden soyutlanır.

Ölümsüz bebek Chiron yalnız büyür ve kendini pek çok konuda geliştirir. Maharetli ellere sahip usta bir müzisyen, astrolog, savaş uzmanı ve şifacı olarak aklı ve bilgisiyle tanrılar tarafından kabul ve saygı görmeyi başarır. Tanrılar çocuklarını eğitmesi için Chiron’a gönderirler. Herakles bu şekilde Chiron’un en sevdiği öğrencisi haline gelir.

Bir gün Herakles kötü kalpli sentorların saldırısına uğrar ve bu sentorlardan birini hedef alarak fırlattığı zehirli ok kazara Chiron’un ayağına saplanır. Chiron Herakles ve sentorlar arasında tarafsızdır. Fakat hikâyede hayvan tarafından yaralanıyor ve yarasını ne yaparsa yapsın iyileştiremiyor. Acısını dindiremeyen Chiron mağarasına kapanıp tanrılara ölmek için yalvarıyor. Ona acıyan Zeus ve Prometheus bir tanrı olarak doğan Chiron’un bir ölümlü gibi huzur içinde son nefesini vermesine izin veriyorlar.

Bir diğer anlatıda ise Chiron’un Zeus’a Prometheus’un özgürlüğü karşılığında kendi ölümsüzlüğünden vazgeçtiği söylenir. Prometheus insanın yaratıcısı, tanrılardan ateşi çalıp insanlara armağan eden insanların gözünde kahraman olan ve geleceği görebilen titandan başkası değil.

Tanrıların tanrısı Zeus’un iktidarına karşı gelerek insanların tarafını tutan bu uğurda kendini feda etmeye razı olan Prometheus’un mitolojideki rolü anlaşılacağı gibi siyasidir. Chiron’un Prometheus’un özgürlüğü karşısında ölümsüzlüğünden vazgeçmesi de aslında siyasi bir duruş sayılabilir. Her ikisi de ait oldukları halklara sırtlarını dönerek kendi yazgılarını aşmayı seçiyorlar.

Chiron Neleri temsil ediyor?

Hem ailesi tarafından terkedilmiş olmanın hem de kendi halkına yabancılaşmanın yarasını taşıyan bir figürdür.

Chiron en sevdiği bu yüzden de kendisini savunma gereği duymadığı kişi tarafından yaralanır.

Hiçbir hatası olmadığı halde acı çeken bu iyi yaratık aydınlanmış bilinç ve kör içgüdüler arasındaki savaşın kurbanı olmuştur.

Chiron yaşamın haksız yere yaraladığı bir figürdür. Temsil ettiği kavmin kusurlarına ve başarısızlıklarına rağmen ilerlemeye yönelik çabalarında haksız yere sakat bırakılmıştır.

Kendimizi aşabilmek için gösterdiğimiz bireysel çaba geçmişte defalarca yaşanmış olduğu gibi toplumdaki kolektif ruhun eğilimlerine göre engellenebilir ya da zarar görebilir. Hiçbir suçumuz olmasa dahi yaşamda seçemediğimiz bize bağlı olmayan şeyler de vardır.

İnsan hem kahraman hem de vahşi bir yırtıcıdır. Bu yüzden de insanlık tarihi boyunca karanlık ve durağan zamanlardan medeniyete yönelme çabamız neredeyse her seferinde bir felaketle sonuçlanmıştır. Ne yazık ki nesiller boyunca haksızca acı çekmiş insanların hikayeleriyle dolu bir tarihi mirasa sahibiz. Bu yüzden de soykırım gibi genetik mirasımızda taşıdığımız fiziksel ve psikolojik acılar astrolojide Chiron’la temsil edilirler.

Haritadaki Ay ve Güneş’in Chiron’la yaptığı kavuşum ya da karşıt açılar içine doğulan aile veya toplumla ilgili olarak derin bir fiziksel ya da ruhsal yaraya işaret edebilirler.

Chiron’un bulunduğu astrolojik ev ve burç çocukluktan itibaren mahrum kaldığımız, utandığımız, soyutlandığımız ve bizi inciten gerçeklikleri gösterir.

Chiron’un diğer gezegenlere nispeten astrolojik etkisi talidir. Alışıldık gezegenler gibi dönemlerin genel kalitesini açıklamaz ama etkisi güçlü sembollerde gizlidir. Balık burcundaki (su elementi) Chiron geçtiğimiz seneler boyunca bir kıyıdan diğerine ulaşmaya çalışan mültecilerin acılarını, tarihteki bir diğer utancı simgeledi. Kıyıya vurmuş o minicik bedenin fotoğrafının ardındaki onulmaz yaraları unutmamız mümkün mü?

Chiron’un Koç Transiti ve potansiyel Sembolikler

*Yanık ve migren tedavisinde, yüz ve kafa naklinde/estetiğinde çığır açan bir gelişme.

*Dünya toplumlarının duyarsız kalamayacağı bir yaralı asker imgesi.

*Ötenazi hakkıyla ilgili güçlü bir sembolik olay.

*Chiron figürüyle benzer nitelikler taşıyan yani içine doğduğu aile ve toplumla ilgili derin yaraları olan, aile ve toplum tarafından terkedildiğini düşünen bilge bir siyasetçinin insanların özgürlüğü için kendi geleceğinden vazgeçmeye gönüllü olması. (Bu konuda daha detaylı bilgiler için twitter paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.)

*Çocukluğunda ailesi tarafından terkedilmiş ya da evlatlık verilmiş eski bir asker olan diplomatın ihanet görmesi ve savaş sırlarını ifşa etmesi.

Yeniay’ın Spritüal Dersi – İyiliğin Gücü

Chiron ’un eşlik ettiği Yeniay hayatta kalma gücümüzle ilgilidir. Her şifacı bilir ki hastanın fiziksel ve psikolojik olarak iyileşmesi, iyi olmayı gerçekten istemesine bağlıdır. Hayatta kalmak doktordan ziyade hastanın hayata ne kadar sıkı tutunduğuyla ilişkilidir.

Seçmediğimiz kötü bir talihe rağmen bireysel kaderimize anlam ve amaç duygusu katmamız yaşamın özündeki iyiliği de ortaya çıkarmamızı sağlar. Seçmediğimiz tüm kalp kırıklıklarına rağmen bize verilen armağanla yani yaşamla elimizden gelenin en iyisini yapmayı denemeliyiz.

Hiç kimse yaşam tarafından incitilemeyecek kadar güçlü ve kusursuz değildir. Aldığımız yaraların karşılığında başkalarını incitmek bizi acılardan kurtarmaz. Bütün kederlerine rağmen hayatın şifası ne yaşarsak yaşayalım kendi yolumuzu seçebilecek kadar cesur ve hizmet etmekten vazgeçmeyecek kadar sevgi dolu olmakta gizlidir.

 

Cesaret ve umutla

 

 


Astrolojik Danışmanlık Hizmetleri hakkında bilgi almak için ziyaret edebilirsiniz.


 

Benzer Yazılar;

Astrolojide Plüton ve Nesillere Etkisi
Mitolojide ve Astrolojide Chiron: Kalbin kırıklarından sızan ışık
Jüpiter ve Satürn Döngüleri : Büyük Zamanlayıcılar
Uranüs: Siyah kuğu faktörü
Türkiye ve Dünyanın Geleceğine Dair Bir Astroloji Söyleşisi
Plüton’un kalbi: Aşkın ve Evrim’in Derinlikleri
Astrolojide ve Mitolojide Uranüs
Dünyanın Doğum Haritası (Thema Mundi)
Astrolojide Ateş Elementi : Koç, Aslan ve Yay Burçları
Türkiye’nin Astrolojik Kimliği ve Geleceği
Ay burçları : Ay Koç Burcunda
Astrolojide Ay Fazları ve Etkileri
Koç ve Terazi Burçları

İlginizi çekebilecek diğer yazılar