Yeni Yılı Karşılarken…

Kimisi için göz açıp kapayana kadar geçen, kimisi için geçmek bilmeyen bir yılı daha ardımızda bırakıyoruz. Yaşamımıza bir kilometre taşı daha eklerken, toprağın altında derin uykusuna yatmış bitkiler ve çiçekler gibiyiz. Geride bıraktığımız senenin düşlerini görüyoruz. Kavuştuğumuz, yitirdiğimiz, özlediğimiz, hoşnut olduğumuz ya da olmadığımız her şey, zamansız alemlerden sesleniyorlar bize. Kırgınlıklarımız var, keşkelerimiz, acabalarımız… Hak ettiklerimiz, haksızlık ettiklerimiz, helal etmediklerimiz. Farklı yaşların insanlarıyız ama yine zamanın geçidinde, aynı yerde, yanyana durmuş, sonunda ışığı görüp göremeyeceğini merak ederek, karanlık bir tünelden geçiyoruz…

Geçidin sonundaki ışık yeniden doğuşunuzu simgeliyor; Kim olarak doğmak istediğinizi biliyor musunuz? Hakkınızı yiyenleri, zalimlik edenleri boşverin; Daha önce başardıysanız, bu defa da yapabilirsiniz! Kim olmak istiyorsunuz? Işık göründüğünde, hangi yöne gideceksiniz? Amacınız var mı? Olmalı! Ah vah ederek, kendinizi geçmişin pişmanlıklarına zincirlemeyin. Kim olmak ne yapmak istiyorsanız, bir an önce gayret göstermeye başlayın.

Kalplerimizin, o aklın almadığı enginliklerinde, insanlara sunacak sınırsız sevgi, neşe ve anlayış olduğunu ve ancak başkalarına kattığımız güzelliklerle ruhumuzun zenginleşebileceğini hatırlayın. Daima yüreğinin sesine kulak veren bir Koç kadar cesur, bir Boğa kadar sabırlı olun. Dokunduğunuz, tattığınız, kokladığınız hazların kıymetini gözardı etmeyin. İkizler gibi hoşsohbet, çok yönlü ve çevrenize karşı duyarlı olun. Yengeç gibi geçmişin size kattıklarının, ailenizin, aidiyetin değerini bilin. Aslan gibi kendi merkezinizin farkında, etrafınıza aşk ve ışık saçarken, bir Başak gibi düzeninize ve sağlığınıza da önem verin. Tutkularınızı bir Akrep gibi derin yaşayın ancak bir Terazi gibi adil ve barışçı olun. Yay gibi güler yüzlü, açık sözlü, bilgiye her daim aç olmayı ve zaman zaman şansınıza da güvenmeyi öğrenin. Amaçlarınıza bir Oğlak gibi sıkıca sarılırken, bir Kova gibi gözleriniz ufka sonsuz bir merakla baksın. Gelecekten korkmayın ve son olarak bir Balık kadar merhametli ve umutlu olmaktan vazgeçmeyin.

Kötülük yıldırmasın sizi, hırsınıza yenik düşmeyin, gönülden sunduklarınıza karşılık bekleyerek zaman kaybetmeyin. En başta kendiniz için, sonra başkaları için iyi, adil ve cömert olun. Kim bilir, belki de şimdi birine uzatacağınız el, bir sonraki karanlık geçitte, sizi taşıyacak eldir.

Ve yaşam devam ettiği sürece umut vardır…

Cesaret ve umutla!

Kristin Demirci

 

Benzer Yazılar;

Sonbahar Ekinoksu: Işığın ve Karanlığın Düğünü

Türkiye ve Dünyanın Geleceğine Dair Bir Astroloji Söyleşisi
Sonbahar Ekinoksu: Işığın ve Karanlığın Uyumu

İlginizi çekebilecek diğer yazılar